19 Ocak 2021 - Salı
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Alıntılar Alıntı Makale

İslami Hareket

İslamilik iddiası taşıyan her düşünce ve davranış mutlaka Kur’an’ın onayını almalıdır ve ancak o zaman ‘İslami’ damgasını üzerinde taşımaya hak kazanabilir. Kur’ani olanın ne olduğu konusunda ortaya çıkan tartışmanın ise çözümsüz olmadığı açıktır.

Yazar: Venhar Haber
8 Ocak 2021
Kategori: Alıntı Makale, Venhar Özel
0
1
İslami Hareket
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

İslami Hareket kavramı, iki temel unsurdan oluşmaktadır. Bunların ilki ‘İslamilik’, diğeri ise ‘hareket’tir. Doğal olarak, bir İslami Hareket tanımı yapıldığında bu iki unsurun vazıh bir şekilde açıklanması gerekecektir. Çok tabiidir ki İslami Hareket’in belirleyeni ‘İslamilik’ özelliğidir ve bu özellik onun Hareket niteliğini de belirlemektedir. Bu nedenle öncelikle İslamilik özelliği üzerinde yoğunlaşılmalıdır.

‘İslami olan nedir?’ sorusunun tarih içinde çok farklı şekillerde cevaplar bulduğu malumdur. Kur’ani tabirle “her grubun yanındakiyle övündüğü” bir platformda, sabit ve değişmez bir tanımdan bahsedebilmek mümkün değildir. Ümmet, tarihsel süreç içerisinde, bilhassa ‘ilkelerini’ yitirdiği ve bunların yerine ‘geleneği’ yerleştirdiği için, neredeyse grup adedince İslam anlayışı zuhur etmiştir. Doğal olarak, bu anlayışlar temelinde ortaya konulan pratikler/hareketler de, İslam’ın değil, bu anlayışların rengini/boyasını üzerinde taşımak durumunda olmuşlardır. Elbette İslam adına ortaya konulan pratiklerin İslam’la örtüştüğü yerler de vardır; fakat bu durum bu hareketlerin ‘İslami’ olarak nitelenmesi için yeterli olamamaktadır. Şu halde, pratiğin sahibinin iddiası değil, pratiğinin özünde yatan ilke önemlidir. Eylem bu ilkeye uyumluysa değer taşır, değilse batıldır. Bu temel ilkeden hareketle ‘İslami olan’ın tanımı şu şekilde yapılabilir: İslami olan, Kur’ani olandır. İslamilik iddiası taşıyan her düşünce ve davranış mutlaka Kur’an’ın onayını almalıdır ve ancak o zaman ‘İslami’ damgasını üzerinde taşımaya hak kazanabilir. Kur’ani olanın ne olduğu konusunda ortaya çıkan tartışmanın ise çözümsüz olmadığı açıktır. Zira tefsir alanında görülen zorluklar, aşılamaz cinsten değildir ve Allah’ın muradının ne olduğu sorunu, Peygamber ve yakın ashabının pratikleri gözönünde tutulursa çözümlenemeyecek bir konu değildir. Şu halde ölçü, Kur’an’dır. Söz konusu olan şey de bir Hareket ise, bu durumda Kur’an’ın konuyla ilgili ilkeleri elbette belirleyici olacaktır.

Bu noktada birincil olarak ele alınması gereken ilke Tevhid olarak karşımıza çıkmaktadır. Malumdur ki Tevhid’in özü La ilahe illallah’tır. Yani İlahlık ve Rablık’ta Allah’a ortak tanımamaktır. Allah, ibadet edilmeye, ittiba edilmeye layık tek varlıktır. O’nun yerine bir başka şeyi (şahıs, put, şeytan, para, nefs vs…) ilah edinmek Şirk’tir. Şu halde, İslam adına ortaya çıkan yapılar, Tevhid konusunda açık ve tavizsiz olmalıdırlar. Bir oluşum, İslami Hareket nitelemesini hak etmek istiyorsa, tarihsel süreç içerisinde Kur’ani doğrulara bulaştırılmış şirk unsurlarını ayıklama/temizleme görevini de yerine getirme gayreti içerisinde olmalıdır. Zira Kur’an müminlere yeryüzünü “bozulduktan sonra ıslah etme” görevi yüklemiştir. (A’raf 56-85) Kur’an’ın yüklediği bir görevi yerine getirmeyen bir harekete, Kur’an’ın onay vermesi mümkün değildir.

Tevhid’in müminden istediği bir diğer şey ise, İktidar’ın hedeflenmesidir. Allah’ın dinini yeryüzünde hakim kılmak için iktidar gereklidir ve mümin bu aracı kullanmalıdır. İktidar talebi olmayan bir oluşuma İslami Hareket denilemez. Ancak iktidar, amaç değil; Allah’ı razı etmek için kullanılacak bir araçtır. Fakat açıktır ki İslam’ın pek çok hükmü ancak bir siyasal iktidarın mevcudiyeti ile hayata geçirilebilmektedir ve sırf bu yüzden, mümin, iktidarı talep etmesi gerektiğini bilir.

Tevhid’in gerektirdiği bir diğer husus ise, Ahlakilik’tir. Kur’an neyin iyi/doğru, neyin kötü/yanlış olduğunu belirlemiştir. Mümin bu ölçülere uymalıdır. Bu ise doğal olarak, İslami bir hareketin ‘güvenilir’, ‘tavizsiz’ ve ‘ilkeli’ olması sonucunu doğuracaktır. Tabiidir ki bu husus müminin Kur’an tarafından yasaklanmış yollara meyletmesini de engellemektedir. Özetle, mümin için “amaca ulaşmak için her yol meşru değildir.” İslam’ın meşruluk sınırları (Hududullah) bellidir ve bu sınırlar aşılamaz. Düşüncenin İslami olması nasıl bir zorunluluk ise eylemin de İslami olması gerekir. Haram yollarla meşru hedeflere ulaşılamaz. Amacın mukaddes olması aracın haramlığını iptal etmez. Bu nedenle, ahlakilik bir İslami Hareket’in en temel vasıflarından biridir ve aslında bu hareketi diğer hareketlerden ayıran bariz özelliklerden biridir.

Bu konuyla bağlantılı olarak tavizsizlik üzerinde de durulmalıdır. Taviz, Hareket’e olan inancı/güveni sarsacağı için doğrular üzerinde sebat etmek de İslami Hareket sürecinde büyük önem taşır. Doğru, bir bütündür parçalanamaz. Bu noktada verilecek en küçük taviz dahi doğrunun bütününden vazgeçme anlamına geleceği için hareket açısından ölümcül etkiler doğurur. Kur’an, müşrikler tarafından Peygamber (as)’a gelen “biraz senin dininden biraz bizim dinimizden” teklifini kesin bir dille reddederek, tavizsizliğin bir İslami mücadelede ne kadar önemli olduğunu açıkça ifade etmiştir.

Tevhid’in gerektirdiği bir diğer nokta da evrenselliktir. Bir oluşumun İslamilik özelliğini taşıması için parçacı, mezhepçi ve bölgesel olmaması gerekir. Tevhid, adı üstünde, ‘birliği’ ister. Bu birlik Kur’an’ın evrensel değerleri çerçevesinde bir araya gelen, kökeni, ırkı vs. ne olursa olsun her ‘inanmış kişi’yi (mümin) kapsar. Bu bağlamda toprak, bölge, soy, kavim, dil gibi unsurların belirleyicilik/üstünlük özellikleri yoktur. Bu birliğin belirleyeni vahiydir. Kişilerin görüşlerinin değeri, bu temel unsura yakınlıkları oranındadır.

Şu halde bir hareket, ancak bu temel özellikleri bünyesinde taşıması halinde ‘İslami’ nitelemesini hakedebilir. Fakat burada hemen ifade edilmelidir ki, bir yapı veya oluşumun ‘İslami Hareket’ olarak adlandırılabilmesi için ‘İslami’ olması da tek başına yeterli değildir. Bu oluşumun, aynı zamanda bir ‘Hareket’in özelliklerini de bünyesinde taşıması gereklidir. Bu açıdan, kuşatıcı ve isabetli bir İslami Hareket tanımı yapabilmek için, bu tanımın ikinci unsuru olan ‘Hareket’in de açıklanması zaruridir.

İslami bir çabanın, İslami bir hareket olarak nitelenebilmesi için ilk ve vazgeçilmez şart, örgütlülüktür. Örgütlülük (organize olmak), ilkeler ve o ilkelerden kaynaklanan bir program çerçevesinde ve belirli bir disiplin içinde faaliyet gösteren yapıların temel özelliğidir. Burada düşünsel ve pratik anlamda bir disiplin vardır. Lider ve ona bağlı kadrolar, belirli ilkeleri gerçekleştirebilmek için koordineli (eşgüdümlü) bir çalışma içine girerler ve böylece bireylerin tek tek sahip oldukları gücün üstünde, bambaşka ve farklı bir güç oluştururlar. Zaten örgütlerin amacı da belirlenen hedefe, güçlerin birleştirilmesi suretiyle ulaşılmasıdır. Bu nedenle örgütler, bir lider ve onunla uyumlu çalışan ekiplerden oluşur. En geniş şekliyle devletler, en minimal ölçeğiyle de aile, birer örgüttür. Her ikisinde de bir amaç ve belirli bir disiplin/düzen vardır ve hedeflenen amaca ancak koordineli bir çalışma ile ulaşılabilmektedir. Şu halde bir çalışmanın İslami Hareket nitelemesine hak kazanabilmesi için ‘örgütlü çalışması’ şartı aranmalıdır.

Hareket olmanın bir diğer şartı da, açıklıktır. Düşünsel gelişimini tamamlamış, kitleye açılma noktasına gelmiş bir oluşum, mesajını gizlememeli, aksine en açık bir şekilde toplum önüne çıkmalıdır. Özetle, davet gizlenmemelidir. Bir oluşum hedefleri, programı, bağlılarının kimliği, metodu ve pratiğiyle açık olmalıdır. Gizli çalışma yöntemleri, asli değil istisnaidir ve belirli bir zaman dilimi için geçerlidir. Ama bir İslami oluşum, hareket olma noktasına gelmişse, mutlaka açık davet stratejisini seçmelidir. Gizlilik, hareketin her aşamasında ancak çok özel bazı alanlar için söz konusu olabilir. Davetin niteliği ile ilgili konularda kesinlikle açıklık şarttır.

Hareket olmanın bir diğer şartı da, o oluşumda değiştirme/dönüştürme iradesinin mevcudiyeti ve bu iradenin somut bir şekilde tecessüm etmesidir. Yani hareket, “nefislerde olanı İslami olanla değiştirme” görevini yerine getirirken inisiyatif kullanabilme imkanına sahip olmalı, her yeni duruma karşı ilkeleri doğrultusunda kendi duruşunu ayarlayabileceği bir manevra kabiliyetine sahip olmalıdır. Bütün bunların üstünde, hareket, belirlenen değil belirleyici olmalı, toplumsal alanda bizatihi kendisi gündem oluşturabilmedir. Elbetteki bir oluşumun bu güce erişmesi, içsel gelişiminin sağlıklı bir seyir izlemesi ile mümkündür. Bu yüzden İslami grup ve cemaatlerin, teşekkül sürecindeki gelişim çizgilerine azami dikkat göstermeleri gerekmektedir.

Değiştirme/dönüştürme iradesinin somut bir yansıması da, hareketin ‘inkılapçılık’ özelliğinde görülmektedir. İslami Hareket, “fitne ortadan kalkıncaya ve din bütünüyle Allah’ın oluncaya kadar” mücadele etme göreviyle yükümlüdür ve bu görev, İslami oluşumların dönüştürücü yönünü tayin etmektedir. Ancak İslami Hareket daima ve her durumda ‘kökten dönüşümü’ talep etmez. İslami yönetimlerin özde olmayan hatalarının düzeltilmesi noktasında İslami Hareket ‘ıslah edici’dir. Bozulmanın özde olduğu durumlarda da, bu hareket, ‘kökten değişimi’ (inkılap) talep eder.

İşte, gerek İslamilik gerekse hareket boyutunda zikredilen bu özellikleri haiz bir harekete ancak İslami Hareket denilebilir. Bu özelliklerin herhangi birinde bir eksikliği bulunan oluşumlar İslami Hareket olarak adlandırılamazlar. Zira bu özellikler İslami Hareket’in asli özellikleridir ve bu noktadaki bir eksiklik veya bozulma, bünyenin değişmesi/başkalaşması ile neticelenir ve tarihteki pekçok örneğinde görüldüğü gibi bu başkalaşma İslamdışılığa kadar varır. Elbetteki bir İslami Hareket’in de hataları ve eksikleri olacaktır; ancak bunlar tali hususlarda söz konusu olabilir. Nitekim İslami Hareket’in bütün üyelerinin takvanın zirvesinde olması beklenemez. Ya da, İslami Hareket’in lideri ve üyelerinin zaman zaman hata yapmaları da mümkündür. Ancak bunlar telafi edilebilir cinsten olmalıdır. Asli hususlarda daimi hatalar yapmak Hareket’i bitirir. Şu halde, buraya kadar yapmış olduğumuz izahlardan sonra İslami Hareket’i şu şekilde tarif etmek mümkündür:

“İslami Hareket, Tevhidi temele dayalı, toplumsal hedefleri ve programı olan, evrensel, hayatı tüm yönleriyle kuşatıcı, ilkeli, inkılapçı, açık ve örgütlü bir yapının adıdır.”

Bu aşamada karşımıza ‘temsil ve biat sorunu’ çıkmaktadır. Bütün bu özellikleriyle bir İslami Hareket’in teşekkül etmesi durumunda, bir mümin için bu harekete biat etmek yükümlülük haline gelecektir. O halde bu konudaki tespitin titiz ve dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bilinmelidir ki bir İslami Hareket teşekkül etmeden, müminler üzerinde ‘biat’ yükümlülüğü fiilen tahakkuk etmemiştir. Fakat İslami Hareket teşekkül etmediği zaman, müminlerin yine yükümlü oldukları görevler vardır. Bu görevler biatın yüklediği görevler değil, İslam’ın o şart ve durumdaki müminlere yüklediği başka görevlerdir. Bunların en başında da, bir İslami Hareket’i oluşturmak için çalışmak gelmektedir. Fakat bir İslami Hareket mevcut değilse, o durumda müminlerin sanki İslami Hareket varmış gibi bir takım yükümlülükler vehmetmeleri de doğru değildir. Evet, Allah rızası için bir takım toplu çalışmaların içinde olunacaktır, fakat bu çalışmalara ‘hareket’ niteliği atfetmek isabetli değildir. Zira böyle bir şey kaçınılmaz olarak sahte bir ‘biat mekanizması’ doğuracak ve müminlerin potansiyelleri boş yere tüketilecektir. Bir oluşumun biat talebinde bulunabilmesi için bütün bir mümin topluluğunu ‘temsil’ yeteneğine haiz olması gerekir. Bu ise elbette öncelikle o hareketin İslami olmasına, ardından da ‘hareket’ özelliklerini layıkıyla yerine getirmesine bağlıdır. Bu yeteneği haiz olmayan ve fakat İslami Hareket olduğu iddiasını taşıyan oluşumlar ise, İslam’a zarar vermekten başka bir şey yapmış olmazlar.

Bu noktada, Peygamber (as)’ın durumu önem arzetmektedir. Düşünülebilir ki Hz. Peygamber de davetine başladığında tek kişidir ve davet izhar edildiğinde ona iman edenler aynı zamanda ona ittiba da etmek durumundadırlar. Bu doğrudur; zira Peygamberler için, itaat edilme noktasında bir sorun bulunmamaktadır. Onların (din konusundaki) talepleri, hiç kuşku duyulmaksızın, Allah’ın talepleridir ve müminler bunu bilirler ve onlara itaat ederler. Fakat yeryüzü ifsad olduktan sonra ıslah edilecekse, bu gibi durumlarda, bu işi yapacak grubun (ve tabii ki onun liderinin) mahiyeti önem arz eder. Şayet bu iddianın sahibi olan grup/cemaat, düşünce ve eylem açısından İslam’la uygunluk arz ediyorsa ve İslami Hareket’in şartlarını haizse, o taktirde o grup/cemaat de itaati hak eder. Ancak pratikte karşılaşılan, çoğunlukla bunun tersi olmuştur. Gruplar, fırkalaşmanın doğal sonucu olarak, kendi düşüncelerini İslam’a yamamaya çalışmışlar ve bunun adına da yine de İslam diyebilmişlerdir. Hal böyle olunca, Müslümanların biat/itaat konusunda titiz olmaları ve İslam adına ortaya çıkan oluşumları ihtiyatla ve titizlikle karşılamaları gerekmektedir. Ancak bu titizlik, oluşumun gelişmesine köstek olacak bir şekilde değil, onu besleyecek şekilde olmalıdır. Bu ise elbette eleştiri mekanizmasının Kur’ani doğrular çerçevesinde daimi olarak işletilmesi ile mümkündür. Böyle yapıldığı taktirde Müslümanlar İslami Hareket’e giden yolda önemli mesafeler kat edeceklerdir. İslami Hareket’in mevcut olmadığı yerlerde müslümanların üzerine düşen görev, onu oluşturmaya çalışmaktır. Ancak bu konuda aceleci davranılmamalı, eylemin mutlaka sahih bir bilgi temeline dayanması şartı aranmalıdır. Düşünsel netlik ve kemale ulaşılmadan girişilecek eylemler, sonuçta istenilen amaca hizmet etmeyecek, bilakis bağlılarının umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmesine neden olacaktır. Eylem, anlam ve değerini dayandığı düşünsel temelden alır. Bu nedenle temelin her durumda sağlam olması asıldır. Fakat müminler daimi bir cehd içinde de olmak durumundadırlar. Bu yüzden bu iki sorumluluk bir arada yürütülmelidir. Ancak, sahih bilgiye ‘sürekli eylem’ yöntemi ile ulaşılacağı, dolayısıyla eylemin öncelenmesi gerektiği düşüncesi doğru değildir. Zira bilgi ile eylemin mahiyetleri farklıdır. Aralarında belki bir öncelik-sonralık sıralamasından bahsedilebilir. Fakat sürekli eylem suretiyle bilginin süreç içinde kemale ulaşacağı iddiası batıldır. Müminler bir ‘hareket’ olma niteliğine ancak ve ancak, keyfiyet (bilgi) ve kemiyet (ekip/cemaat) olarak belirli bir güce ulaştıklarında hak kazanabilirler. Bu güçleri yoksa bu gücü elde etmek için öz-denetim ve öz-eleştiri mekanizmalarını sürekli işleterek, azami gayreti sarf etmelidirler. Bir İslami Hareket hüviyetine sahip olabilmek için bu noktada belirli bir yöntemin zorunluluğundan söz etmek de mümkün değildir. Bu yöntem, bir grubun gelişerek diğer grupların önüne geçmesi veya diyalog zemininin güçlendirilmesi suretiyle ortak bir platformun oluşması ya da dışsal faktörlerin zorlamasıyla kendiliğinden oluşabilecek bir cephe şeklinde de olabilir yahut da şartların ortaya koyabileceği bir başka model de olabilir. Bu konuda önceden planlanmış bir strateji tayin etmek, kolaylaştırıcı olmaktan çok zorlaştırıcı olur. Bu nedenle bu zorluğun hallini öz-denetim mekanizmalarının sürekli işletiminde aramak gerekir.

Son olarak, İslami Hareket’in dönemsel şartların ürünü olup-olmadığı yönündeki tartışmayı çözüme bağlamak gerekmektedir. Acaba İslami Hareket, devletleşme aşamasından sonra da varlığını sürdürecek midir, yoksa devletleşme aşamasında artık ‘hareket’in statikleşmesi mi söz konusudur? İslami Hareket, yaygın anlamıyla, iktidarın küfr güçlerine ait olduğu coğrafyalarda, hakimiyeti Allah adına ele geçirmeye çalışan İslami cemaatlerin adı olarak kullanılmaktadır. Hakimiyet Allah’a ait olduktan sonra, bu oluşumların ‘mahiyeti’ değişmeyecek ve fakat bir ‘form’ değişikliği (ister-istemez) yaşanacaktır. Örneğin, İslam Devleti kurulduktan sonra, devletin korunması ve güçlenmesi gibi bir ek görev ortaya çıkacaktır. Bu husus, kaçınılmaz olarak kurumların güçlendirilmesi gereğini beraberinde getirecektir ki bu, hareketin ‘form’unda bir değişiklik olduğunun göstergesidir. Ancak “Emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l-münker” görevi süreklilik arzedeceği için bir durağanlıktan bahsetmek mümkün değildir. Eğer o devlette bir durağanlık varsa, bu durumda o devletin İslamilik özelliğinde bir sapma olduğu sonucu çıkarılmalıdır. Bu bağlamda İslami Hareket, İslam Devleti’ne dönüştüğünde tebliğ ve cihad görevi devam edecek, bir başka ifadeyle İ’lâ-yı Kelimetullah Davası başka bir formda ama daha güçlü bir şekilde sürdürülecektir.

İktibas Aralık Sayısı

Çok Yorumlanan 1

  1. Zazahan says:
    6 gün önce

    Allah razı olsun, kitabın ortasından yazılmış bir makale. Türkiyedeki cemaatlerin Tevhid çatısı altında bir araya gelmeleri en azından ortak bir üst kurul oluşturmaları gerekiyor ki bizler de gönül rahatlığıyla Tevhid bilincinde olduğunu düşündüğümüz bir cemaate tabi olabilelim. Bu şartlarda maalesef hem güvensizlik (fetö v.s. örneğindeki gibi) hem de cemaatler arası hizipçilik tehlikesi olduğunu düşünmekteyim ve cemaatlerin siyasi bir taraflarının da olmazsa olmazlığından bahsettiniz, sizlere katılıyorum. yeterince cemaat var ülkemizde bence en büyük eksiklik İslami ilkelerle yönetilen bir üst kuruluşun olmamasıdır. Peki böylesi bir üst kuruluş neden yoktur, siyasi iktidarın mı işine gelmiyor, farklı İslam anlayışlarından mı! yoksa cemaat yöneticilerinin mi? Bu konu tartışılmaya başlanmalıdır artık.. Kim bu dini ve müslümanların geleceğini kendi çıkarlarının altında görüyorsa bunlar böylece ortaya çıkacaktır. Allah razı olsun, çok manalı bir makale olmuş.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Tebliğ ve Siyaset

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Medeniyet Kavramı Üzerine

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hakim Olanın Mahkum Edilmeye Çalışıldığı Zamanlardayız

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Asıl Mürebbiyemiz Kim?

YAZARIN SON YAZILARI

  • Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar
    15 Ocak 2021
  • Facebook, Filistinli Gazeteci ve Aktivistlere Ait Sayfaları Kapatıyor
    11 Ocak 2021
  • WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?
    11 Ocak 2021
  • Abdürreşid İbrahim’i Tanır mıyız?
    6 Ocak 2021
  • 505. Ocak Sayısı Çıktı
    4 Ocak 2021
  • Yeni Yıl Amentüsü
    4 Ocak 2021
  • İnsan(a) Harcamak
    4 Ocak 2021
  • Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?
    3 Ocak 2021

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

NE OKUNUR?

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

14 Aralık 2020
İmkânsız Devlet

İmkânsız Devlet

6 Mart 2020
Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

22 Şubat 2020
Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

24 Aralık 2019

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş