19 Ocak 2021 - Salı
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Venhar Özel

İslam Tebliğ ve Siyaset

Siyasi bir niteliği olmayan ve bununla da övünen bir dinî tebliğ olabilir mi? Olsa da buna ‘dinî tebliğ’ denir mi? Cümleyi şu şekilde de kurabiliriz: Bugün yeryüzünde (‘başarılı’ demesek de), hedefine ulaşan dört başı mamur bir İslamî hareket bulunmuyorsa, bunun en önemli hataları neler olabilir? Mesela son asırlar itibariyle İslam aleminin siyasete karşı akıl almaz kayıtsızlığı ve siyasi bilinç kaybı hataların en önemlilerinden biri olabilir mi?

Yazar: Mehmed DURMUŞ
25 Aralık 2020
Kategori: Venhar Özel
1
10
İslam Tebliğ ve Siyaset
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Şu soruyla başlayalım: Siyasi bir niteliği olmayan ve bununla da övünen bir dinî tebliğ olabilir mi? Olsa da buna ‘dinî tebliğ’ denir mi? Cümleyi şu şekilde de kurabiliriz: Bugün yeryüzünde (‘başarılı’ demesek de), hedefine ulaşan dört başı mamur bir İslamî hareket bulunmuyorsa, bunun en önemli hataları neler olabilir? Mesela son asırlar itibariyle İslam aleminin siyasete karşı akıl almaz kayıtsızlığı ve siyasi bilinç kaybı hataların en önemlilerinden biri olabilir mi?

Öyle zannediyorum ki siyasi bir talebi olmayan, daha doğrusu Din’in tab’an siyasi olduğunu yeterince kavrayamayan tebliğ faaliyeti her ne kadar ‘tebliğ’ ise de, İslamî oluşu su götürür. Çünkü siyaseten ebter bir tebliğ faaliyetine -belki şaşırtıcı gelecek ama- insanların sahici bir değer atfetmesi beklenemez. ‘Siyaseten ebter’ sözüyle şunu kastediyorum: İslam doğası gereği siyasîdir. İslam, din olarak tasdik edildiği bir yerde hükümran olmak, iktidar ve muktedir olmak ister. Fakat siyasetten imtina eden bir tebliğ hareketi, tebliğ ettiğini iddia ettiği İslam’la ülkeyi yönetmek gibi bir hedefi olmadığı için ebterdir. Böyle bir faaliyetin çalışanları ferdî olarak Müslüman olabilirlerse de, yaptıkları işi ‘İslam’ olarak adlandırmak zordur.

İslam’ı tebliğ ettiğini ileri süren herhangi bir cemaatin / grubun hiçbir siyasi faaliyette bulunmaması, herhangi bir siyasi söyleminin de olmaması, sadece ‘din işiyle’ ilgileniyor olması nedeniyle kitleler nezdinde teveccüh görmesi sanırım bizi aldatmaktadır. Şöyle ki: Kitleler belki de ilgi duydukları cemaat ya da teşkilatın siyasi bir hedefinin olmadığını kavramış ve kaba tabirle kapağı oraya atmışlardır. Aslında onlar için söz konusu cemaat / teşkilat güvenli bir limandır. Adamın beş yüz sene ömrü olsa beş yüz sene o teşkilata gidip gelmeye razıdır. Çünkü enfüsî olarak bir tatmin yaşamakta, afakî olarak da kendini akranlarından farklı bir yerde görmektedir. Kısacası siyaseten kısır dinî hareketler büyük karaltının ilgi odağı olsa da, bunlar özgül ağırlığı olmayan yığınlardır.

Oysa büyük siyasî hedefleri olan bir İslamî tebliğ faaliyeti ağır-aksak ilerlese de oraya, işi kavramış, davasına gönül vermiş ve büyük hedefe kendisini kilitlemiş gerçek dava adamları katılacaktır. Yavaş da olsa, emin adımlarla ilerleyen bu tebliğ faaliyetinin taşları yerinden oynatabilen bir harekete dönüşmesi ve iktidara yürüyen bir ivme kazanması mümkündür. Fakat böylesi bir harekette -tıpkı Mekke dönemi İslam tebliğinde olduğu gibi- hiç değilse eyyamcılar, cemaati mal ve can güvenliği için bir sığınak olarak görenler bulunmayacaktır.

Siyasetten Allah’a sığınacak kadar ‘sivil’ olduğu için kitlelerin ilgisine mazhar olmuş bir tebliğ faaliyeti yüzlerce, hatta binlerce yıl sürse de, sonuçta bir İslamî harekete dönüşmeyecek, İslamî iktidar diye bir derdi olmayacaktır. Çünkü böyle bir talebi hiç olmamış, daha ilk günden temeli buna göre atılmamıştır. Bu arada İslam’ın iktidar olmasıyla, Müslüman fertlerin herhangi bir devlet yönetiminde görev almış olmalarını birbirine karıştırmamak gerektiğini de hatırlatalım.

Apolitik bir tebliğ faaliyeti fertleri güzel ahlaklı olmaya, namazlarını vaktinde, cemaatle(!) ve huşû içerisinde kılmaya, tâdil-i erkana riayet etmeye; zina, rüşvet, faiz, dedikodu gibi haramlardan uzak durmaya çağırabilir. Ama bu çağrı sonuçta bireysel bir dindarlığı amaç edinen tavsiye, öğüt ve vâz u nasihat olmaktan öteye gitmeyecektir. Zaten bu gibi ahlaki hassasiyetler, ferdî ibadetler (daha doğrusu ibadetlerin bireyselleştirilmesi) ve haramlardan kaçınma, hatta zahidane dindarlıklar her toplumda her zaman görülebilecek bir durumdur. Siyasal iktidarlar da bu durumdan genellikle memnun olurlar. Çünkü ülke siyasetine karışmayan, itaatkâr kitleler hasıl etmekte, ülkenin asayişine hizmet etmektedir. İktidar alabildiğine siyasallaşırken, din de o oranda sivilleştirilmekte yani afyonlaştırılmaktadır.

İslam, adını bizzat Allah’ın belirlediği bir dindir. İslam’ı din olarak bizim için Allah Teala tensip buyurmuştur. Burada anlaşılmaz bir şey yok lakin bugün bizler İslam’ın bir din olmasını, hem de Allah’ın İslam’dan başka bir dini hiçbir şekilde kabul etmediğini nasıl anlamalıyız? Mesela günün koşullarını, bugünkü devletlerarası siyasetin gereklerini, insanlığın ve kendi toplumumuzun geçirdiği düşünce evrimlerini v.b. göz önünde bulundurarak, bugünkü siyasal kanatlardan biriyle teşrik-i mesai yaparak, iktidarın sath-ı mailine girmek suretiyle İslam’ın emir ve nehiylerini -asgari düzeyde de olsa- siyasete yansıtma düşüncesine bir din olarak İslam’ın cevabı nedir? Bu soruya bugünkü ‘dindar’ kitlelerden gelecek cevap hiç tartışmasız müspettir.

Oysa bu soru hiçbir şekilde İslam’ın bünyesine yedirilemez. Bünye bu soruyu istifra eder. Çünkü İslam ontolojik olarak bir dindir ama karakter olarak siyasettir. İslam bizatihi siyasettir demek abartı değildir. Siyaset yönetme işidir. Din insanı yönetmek içindir. Herkesin bir dini vardır ve herkesin dünya görüşünü dini belirlemektedir. Müslüman, İslam’ı dünya görüşü, hayat tarzı, yaşam biçimi edinmiş kişinin adıdır. İslam insanın her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi, Allah’ın belirlediği sınırlar çerçevesinde şerefli bir hayat yaşaması, başka insanlarla ilişkilerini her türlü azgınlık, sapkınlık ve tuğyandan uzak bir şekilde ve tevhid akidesine uygun olarak tanzim etmesi için vaz edilmiştir. (Vaz etmek fiilini vaaz etmekle karıştırmamak gerekir. Vaz etmek bir şeyi bir yere koymak, ihdas etmek anlamındadır). Din hükmedicidir, insan hayatının bütününe hükmeder. Zaten beşerî siyasette de görmekteyiz ki egemenlik asla tecezzi kabul etmemektedir. İşte bu anlamıyla her beşerî sistem, her yönetim ve sosyal hayat biçimi de bir ‘din’ olmaktadır. Oysa İslam din olmaya tüm siyasal düşüncelerden daha layıktır değil, İslam din denmeye layık olan tek sistemdir. Bu yönüyle İslam en sahih, en sahici ve asla yadsınamayacak olan siyasettir.

İslam’ı siyaset olmaktan engellemek, onu hayatın dışına atmak, dolayısıyla Allah’a ve rasullerine harp ilan etmek demektir. Din siyasetle ilgilenmez, dini siyasete alet etmeyelim, din başka siyaset başkadır diyenler kendilerince Allah ve rasulleriyle savaşan kimselerdir. Dini siyaset dışı bırakmayı, bir aslanın dişlerini sökmeye, pençelerini kesmeye, gözünü oyup kulaklarını makaslamaya benzetebiliriz. Aslan örneğine uymayan husus varsa o da şu ki, İslam’ı siyaset dışı bırakanlar İslam’ın kendisine hiçbir zarar veremezler, onlar sadece kendilerine zarar verirler. İslamî siyasî düşüncenin pençelerini kesip, kafir ideolojilerin pençelerini uzatmaktadırlar ki, Müslümanım diyenlere tedhiş uygulasın.

İnsanlık tarihinde her nebinin tebliğ ettiği din İslam’dı ve hiçbir nebî, siyasete bulaşmadan, sırf folklorik-kültürel bir zenginlik olsun diye din tebliğ etmemiştir. Her nebî kurulu düzeni değiştirmek için görevlendirilmiştir. Kurulu düzeni değiştirmek siyaset değilse, siyaset nedir? İslam’ın öteki kurulu düzenlere bigâne kalması düşünülemez. Bu anlamda birçok nebinin, bilhassa İsa (as)’ın adına, yönetim hedefi olmadığı gibi söylemlerle zulüm yapılmaktadır. Bir nebînin tebliğinin, ülke siyasetini baştan sona tanzim edecek çapta kabul görmemiş olması, siyasi hedefinin olmadığı anlamına gelir mi? Nebilerin sonuncusu Muhammed (sav) bütün nübüvvet ve risalet silsilesinin bir hülasası olarak harikulade bir tebliğde bulunmuş, harikulade bir yönetimle de din-dünya, din-siyaset ilişkisini bütün dünyaya göstermiştir. İnsanlığın tevarüs ettiği en güzel miras budur.

İslam, teslim olmuş ümmetten, kurulu düzeni, Allah’ın indirdikleriyle hükmeden bir düzenle değiştirmesini ister. İslam’ın en güzel yöntemle tebliğ edildiğini, davete icabet edenlerin İslam’ı, sahabenin tuttuğu gibi tuttuğunu; Kur’an’ın hak ettiği en üstün saygıyı gördüğünü; insanların İslam’la İslam olmayanı, tevhidle şirki, küfürle şükrü en keskin biçimde temyiz edebildiğini farz edelim. Peki bundan bir sonraki adım ne olacaktır? İslam davası nasıl bir seyir izleyecektir? Burada kabaca iki şık belirginleşmektedir; ya İslam davası (müslümanlaşmış bir toplum) yine ve tekrar gayri İslamî siyasetlere râm edilecek, fiilen, akide ve imanlarını yalanlarcasına Kur’an’ın tağut dediği kurulu düzene boyun eğecek, din ulusal şiarlardan bir şiar olacak ya da Müslümanlar mensubu oldukları bu emsalsiz hazinenin kadrini bilerek, İslam’ı baz alan kendi düzenlerini kuracaklardır. Herhalde Allah’ın razı olacağı şeyin bu ikincisi olduğundan şüphe edilemez.

Müslüman dediğimiz bir toplum için artık siyasetin İslam’ın içinde mi, dışında mı olduğu türünden tartışmalar bitmiştir. Eğer bir toplum İslam’ı benimsediği halde İslam-siyaset ilişkisini tartışıyorsa, orada Hz. Ebu Bekir’in mücadele ettiği ridde olayları benzeri bir durum var demektir.

Rasulullah Muhammed (sav)’den sonra her kim/kimler İslam’ı tebliğ etme niyetiyle kolları sıvarsa, kendisi bunun bilincinde olsun olmasın, bu kişinin yaptığı iş aynı zamanda, toplumu İslam’la yönetmeye talip olmak anlamına gelmektedir. Burada şu hususun da açıklığa kavuşması gerekir: İslam’ın tebliği yönetim işini hedefler derken, ne şekilde olursa olsun, İslam’ı din edinmiş bir topluluk oluşmadan, İslam kalplere iyice yerleşmeden mevcut yönetimi bir biçimde ele geçirmeyi kastetmiyoruz. İslam’ın tebliği yine İslam’ın belirlediği usule göre olacağı gibi, İslam’ın iktidarı da İslam’a ait usulle olacaktır. Bu usulün ilk şartı da, İslamî yönetimin ancak İslam’ı benimsemiş bir toplumda kurulacağıdır.

Bir İslam tebliğcisinin ilk söyleyeceği sözlerden biri “lâ ilahe illallah”tır. İnsanları kelime-i tevhide çağıran kişi otomatik olarak dünyayı ikiye bölmüş, başta kendisi olmak üzere iman edenleri hak, etmeyenleri bâtıl kefesine koymuştur. İslam tebliğcisi, ben insanları İslam’a çağırırım, tolumu kimin yönettiği beni ilgilendirmez diyemez. İslam’ın tebliği benim, ailemin, yakın akrabalarımın ve sözümün ulaştığı bütün insanların iman etmesi ve müminler topluluğu olarak İslam’ı hayatımıza hâkim kılma (siyasetimizin de İslamî olması) davasıdır. Bir din olan İslam’ın bu karakterini yedinci yüzyılın Hicaz Arapları kavramakta hiç zorlanmadılar. Allah’ın Elçisinden iqra’ kelimesini duyar duymaz en sert tepkiyi verdiler çünkü iqra emir fiili onlarda, 21 sene sonra (630 yılı Ramazan ayında) başlarına gelecek olanı şimşek hızıyla gözlerinin önünden geçirmişti.

Rasulullah’ın (sav) on üç yıl boyunca Mekke seçkinlerinin bütün çeldirici tekliflerini, kendi çizgisinde bir dağ gibi durarak geri çevirmiş olmasını iyi kavramak gerekir. Rasulullah onca teklife sırtını dönmese de, uzlaşma yoluna gitseydi (hatta teklif beklemesi de gerekmezdi, bilakis kendisi teklifler sunabilirdi), Müslümanlar Habeşistan’a gitmek zorunda kalmazlardı, Ebu Talib Şi’binde üç yıl boykot edilmezlerdi, Rasulullah ve Müslümanlar, sevdikleri şehirleri Mekke’yi terk edip Yesrib’i yurt edinmek zorunda kalmazlardı. Bedir, Uhud, Hendek, Mute, Tebük, Huneyn gibi savaşlarda onca kan akmazdı, Recî ve Bi’r-i Mâûne gibi mekanlarda silahsız Müslümanlar pusuya düşürülmezlerdi, Rasulullah’ın kendi şehrini fethetmek için ordu sevk etmesi gerekmezdi. Bütün bunlar oldu çünkü Allah’ın hiçbir şeriki yoktur sözü, yönetim işinde de Allah’ın dinine şerik koşmamayı gerektiriyordu. Ezan okurken Allah’tan başka ilah olmadığını haykırıp, siyasete gelince İslam’ı ulus devletin hizmetine kaydetmek İslam’a dost olmak değildir. Emr (iş/yönetim) ya tamamen Allah’a ve Rasulüne ait olacak ya da başkalarına.

İslam-siyaset ilişkisinde işi sulandırmak için başvurulan yollardan birisi de Kur’an’ın devlet yönetimiyle ilgili hükümler içermediği iddiasıdır. Oysa bir insan başka siyasi düşüncelerin (‘din’lerin) CEO’luğuna soyunmamışsa, Kur’an’ın abdest ayetinden bile yönetimle ilgili bazı anlamların çıkartılacağını bilir. İlim ehli takdir eder ki Kur’an’da, bugünkü mülevves zihinlerdeki gibi bir din-siyaset tartışması bulunmaz. Kur’an devlet modeli önerir mi türünden sorular, cevabını da zaten içinde barındırmaktadır. Kur’an’dan böyle bir cevabın alınmayacağı görüşü dayatılmaktadır. Kur’an’ın doğrudan devlet yönetimine ilişkin bir emri bulunmuyorsa, buradan Allah’ın insanları yönetme işini Din’den ayırdığı sonucuna mı ulaşmalıyız? Halil Cibran’dan mülhem olarak söyleyecek olursak, Kur’an zaten hep dinden / hep siyasetten bahsetmektedir. Ama Kur’an’ın en muhkem ayetlerinden biri tesettür ayeti iken “Kur’an’da başörtüsü yoktur” diyen insanın Kur’an’da yönetimle ilgili bir şey bulamaması da çok yerindedir.

Kur’an Fatiha suresinden Nâs suresine kadar müminlere siyaset dersi vermektedir. Din-siyaset ilişkisi bağlamında bir ayet öne çıkarmak bile zaittir. Kur’an Rasulullah Muhammed (sav)’i kafirlerle uzlaşmak, onların emri altına girmek, kafirlere itaat etmek, Allah’ın hükümlerini insanların beşerî hükümlerine kurban etmek, kafirleri velî edinmek gibi tutum ve davranışlardan kesin bir dille menetmiş, Rasulullah da Rabbinin bu eğitim-öğretimini din edinmiştir. Kur’an’dan sadece iki kelimeyi, velî ve tağut kelimelerini bile öne çıkarıp, büyüteç altına alsak, bunlar bile İslam siyaset teorisinin anatomisini elde etmemize yeterlidir. Hasılı Kur’an ve Sünnet yani İslam siyasettir, geriye sadece İslam’ın bugünkü müntesip ve mübelliğlerinin İslam siyasetini bir kez daha aktif hale getirmek üzere bismillah demeleri kalmaktadır. İslam böyle yürekli insanları beklemektedir.

Günümüzde pek çok kişi ve cemaat, kendilerini İslam’ı yaymakla mükellef bilmektedirler. İhlas ve samimiyetlerine itimat ettiğimiz, ilme değer veren, Allah rızasından başka amaçları olmayan kişi ya da grupların haklarını teslim etmekle beraber, bugün nebevî ölçülerle tam örtüşen, dört başı mamur bir İslam davetinden bahsetmenin pek mümkün olmadığını da belirtmek gerekir. Bugünkü tebliğ faaliyetleri ekseriyetle, modern cahiliye toplumu içerisinde imanımızı muhafaza etmek kabilinden, tutunma, hayatta kalabilme çabalarından öte gitmemektedir. Müslümanlar olarak ’müzzemmil’ ve ‘müddessir’ örtüsünü artık yırtmamız gerekir. Bir İslamî inkılap talebi halk yığınları nazarında belki de tarihin hiçbir döneminde bugünkü kadar abesleştirilmemiştir. ‘İslamî devlet’, ‘İslam iktidarı’ gibi hedeflerimiz birer birer buharlaştırılmış, yok edilmiştir. Ama İslam’ın siyasal talepleri tazeliğini hep korumaktadır.

İbrahim ve Muhammed (as) gibi Rasullerin yaptığı İslam tebliği, yayından fırlayan ok misali duraksamadan, tereddüt etmeden, yalpalamadan hedefine ulaşmıştı. Nebilerin mirasçıları olarak bugün bizler ise adeta hedefe varmak için değil, varmamak için tebliğ faaliyetlerinde bulunuyor gibiyiz. Çalışmalarımız yer yer nebevî tebliğden ziyade, bir boş zaman etkinliğine benzemekte, giderek sivil toplum faaliyetine dönüşmektedir.

Şüphesiz İslam en fazla yaşanarak tebliğ edilir. Ve bizler İslam’ın bu özelliğiyle, gayri müslim toplumlarda da Allah rızasını kazanacak bir yaşamı tutturabiliriz. Nitekim nebilerin kahir ekseriyeti de böyle yaşamışlardır. Bununla beraber İslam’ın tavizsiz siyasi hedefleri olduğunu her mümin bilmek ve ona göre hareket etmek zorundadır. Siyasi hedef vurgusu aynı zamanda İslam ümmeti olarak, Allah bizlere iktidar lütfettiğinde bunu göğüsleyebilecek her türlü ilmî donanımı edinmeye yönelmemizi de içermektedir.

Aralık 2020-İktibas

Etiketler: Mehmed Durmuş

Çok Yorumlanan 10

  1. Vedat Demiralay says:
    4 hafta önce

    Eyvallah Mehmet hocam, yüreğine ,kalemine sağlík.Allah razı olsun.

    İlk nesil ,İslam ile şeref olduktan sonra önceki hedefi nefislerindekini Kur’an dakilerle değiştirerek arınmaktı. Daha sonra enyakınından başlayarak ,insanları cahili yaşam biçimi ve İslam arasındaki farkı ortaya koyarak vahye davet etmekti.
    Bu onların en öncelikli yaptıkları işti hiçbir şey bunun önüne geçemezdi ve ertelenemezdi.Bunun tabi sonucu olarak dirençle karşılaştılar.Mekke yönetimi ve enyakınları başta olmak üzere toplumun bütün katmanları tarafíndan dışlandılar çeşitli baskılara maruz kaldılar…
    Yılmadılar,azimle ,bilenerek davalarına sahip çıktılar.Biliyorlardıki onların yardımcıları Alemlerin Rabbi olan Allah’tı, ve akıbet muttakilerindi.
    Gündemi sürekli ellerinde tuttular,Cahiliyenin gündemleri ile ilgilenmediler ,amaçları toplumu değiştirmek ve İslam’ı yaşam biçimi haline getirmekti.Asla Cahiliye ile uzlaşmadılar.Bütün Resullerin mücadelesinde böyleydi.Allah’a kulluk ,tağutu red ve tavizsizlik.
    Bunun akabinde toplumda nefislerindeki değiştirince yüce Allah onlara hertürlü izzetli ve şerefi bahşetti.
    Onlar ile bizim yani bugünkú müslümanların farkı ise, onlar İslam olduktan sonra bulundukları ortamı ,toplumu değiştirmekti ,biz ise benzer cahili ortamda ,toplumda nasıl kendimizi koruyabiliriz bunun hesabındayız.Birisi savunma merkezli ,pasif bir Müslümanlık, diğeri davayı súrekli önde tutan gúndemi belirleyen aktif hareket halindeki bir duruş.

    Cevapla
  2. Nûreddîn Âdil says:
    3 hafta önce

    Allah râzı olsun.

    İlâhi Vahiy penceresinden bakan Allah’ın furkan bahşettiği kullar, mihenk taşına vurarak iki ayaklı şeytanları hemen tanırlar.

    İnsanlık tarihi boyunca siyaset yani insan-toplum idaresi iki sistem temelli olagelmiştir:
    1. İlâhi Sistem, 2. Beşerî Sistem

    1. İlâhi Sistem inanç ve yaşam biçimini temelde İlâhi Kaynak Vahiy’den alır.
    Böylesi bir kul-toplum Rabbiyle nefes alır!
    İnsanlığa örnek olan Resûl Nebî Muhammed aleyhisselâmın kurduğu devlet bu temel üzeredir.
    2. Beşerî Sistem: Beşer yani; unutma, şaşırma, yanılma, geçmişi ve geleceği bilememe özürlü, âciz ölümlü insan, inanç ve yaşam biçimini benliğinin taşkın isteklerinden alır. Böylesi bir şeytansı insan-toplum nefsiyle soluklanır!
    İnsanlığa zulmeden gelip-geçmiş ve hâlen var olan milletlerin kurdukları devletler ise bu temel üzeredir.

    Artık kim, zihnen ve kalben hangi sistemde yer almışsa diğerine karşı çıkmıştır.

    Tercih kişinin, hüküm Allah’ındır!

    Cevapla
  3. Zazahan says:
    3 hafta önce

    size katılmakla birlikte bence din ve siyaset Türkiyede bu son yüzyılda en ağır yenilgisini ve başarısızlığını şuanki sözde din adına ortaya çıkan iktidar döneminde yemiştir. artık bu ülkede din demek, afyonlaşmış halk yığınları anlamına geliyor, din demek torpil, riyakarlık, ihaleye fesat karıştırma, ehliyetsiz atamalar, kul hakkını gasp etmek amacıyla kullanılan siyasi bir argüman olarak görülüyor. çünkü gerek parti olsun gerek partiye oy veren toplum olsun bu partinin kuruluş felsefesini her zaman dine bağladılar ya da en azından dini özgürlüklerinizi kazanacağız diye piyasaya çıktılar. din adına siyaset yaptığını iddia edenlerin, gücü ellerine geçirdikten sonra dine nasıl büyük bir ihanet ve darbe yaptıklarını görüyoruz. bu nedenle dindarların sadece siyasetle iç içe olmalarını tavsiye etmenin sonucu mücahidlikten müteahhitliğe devşirilmekle aynı anlama gelir. özellike üstüne basa basa haykırmanız gereken asıl önemli mevzu iktidara geldikten sonra Allahın dinine ve kul hakkına ihanet etmemenin gerektiği vurgulanmalıdır. bugün torpil için dini bile inkar eden 5 vakit namazlı belki 10 binlerce kişi vardır. La İlahe İllallah dediniz değil mi, 5 vakit namazlı birçok kişi bugün aslında LA demiyor artık, tüm hayatlarını torpille memur olayım, ihale alayım, vekil başkan genel müdür daire başkanı bakan falan olayımın derdindeler. bu gerçeği görmeden bu hastalığa önlem almadan aman aman müslümanlar siyasete falan bulaşmasınlar bir daha. önce sağlam bir iman ve dini bilgilerle beyinlerimiz berraklaştırılmalıdır aksi takdirde daha çok din adına dine ihanet ederiz..

    Cevapla
  4. Ahmet beşparmaklı says:
    3 hafta önce

    Allah razı olsun Mehmet hocam. Siyasetsiz İslam en başta mevcut sistemlerin işine geliyor. İkinci olarakda müslümanım diyen bizlerin işine geliyor. Çünkü siyaseti olmayan İslam’a iman eden bir müslümanın herhangi bir bedel ödemesi gerekmiyor. Buda iktidarların işine geliyor. Aynı zamanda İslam’ın siyasetinin olmadığını halka empoze edenler kendi siyasetlerinin hesabını gayet iyi yapıyorlar. Allah bizleri uykumuzdan uyandırsın inşallah.

    Cevapla
  5. Mehmed Durmuş says:
    3 hafta önce

    Vedat kardeşim, sizden de Allah razı olsun. Katkılarınız için teşekkürler. Yalnız bu gündem belirleme, başkalarının gündemiyle ilgilenmeme meselesi biraz daha netleştirilmeli, ne demek istediğimiz biraz daha çerçeveli hale getirilmeli.. Tabi bunun yeri, şu anda yazdığımız ve okuduğumuz bu aygıtlar olamaz, daha sahici ortamlarda konuşulmalı bunlar.

    Cevapla
  6. Mehmed Durmuş says:
    3 hafta önce

    Nureddin ağabey, sizden de Allah razı olsun. Teşekkür ediyorum.

    Cevapla
  7. Mehmed Durmuş says:
    3 hafta önce

    Zazahan rumuzlu kardeşim, yazı yanlış anlaşılmasın, bu yazıda “dindarların siyasetle iç içe olmaları” tavsiye ediliyor değildir. Yazıda, ‘dindar’ da değil, Müminlerin/Müslimlerin kendi siyasetlerini kurmaları, Dinle siyaseti ayırmamaları, İslami olmayan siyasetlerden teberri etmeleri öneriliyor.
    Bir de, mevcut iktidar partisinin din adına siyaset yaptıkları, en azından yola böyle çıktıkları vb. hususunda bir yanlış anlama var. Çünkü mevcut iktidar partisi hiçbir zaman din adına veya dinle birlikte siyaset yapma iddiası taşımadı, bunu söylemek ilgili kadroya haksızlık(!) olur.

    Cevapla
  8. Mehmed Durmuş says:
    3 hafta önce

    Ahmet ağabey senden de Allah razı olsun.

    Cevapla
  9. Mehmed Durmuş says:
    3 hafta önce

    Vedat kardeşim sana da teşekkür ve dua yazmıştım ama bu teknolojinin sağı-solu belli olmuyor. Tekrar teşekkür ediyor, hayır dualar gönderiyorum.

    Cevapla
  10. Ahmed RAHMAN says:
    6 gün önce

    Selam ile… ” Çalışmalarımız yer yer nebevî tebliğden ziyade, bir boş zaman etkinliğine benzemekte, giderek sivil toplum faaliyetine dönüşmektedir.” cümleniz yazının kaleme alınma maksadını da çok güzel özetlemiş esasında hocam. Diyecek bir şeyimiz yok. Başımızı öne eğip yutkunuyoruz. Rabbimiz mücadele azmimizi arttırsın inşallah. Bu konuda okuduğum en “net” yazı… bu kesin…

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Tebliğ ve Siyaset

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Medeniyet Kavramı Üzerine

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hakim Olanın Mahkum Edilmeye Çalışıldığı Zamanlardayız

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Asıl Mürebbiyemiz Kim?

YAZARIN SON YAZILARI

  • Biz Neredeyiz
    11 Aralık 2020
  • M. Durmuş: Sahi Kur’an’ı Allah mı İndirdi!?
    6 Aralık 2020
  • Allahu Ekber
    3 Aralık 2020
  • Deprem Ölüm ve Tesadüf
    4 Kasım 2020
  • Elçi
    28 Ekim 2020
  • İnsan Alaktan Düşünce Kavramlardan
    20 Eylül 2020
  • Tecavüz Kelimesi Neyi Anlatır ?
    28 Ağustos 2020
  • Katilleri Sizsiniz!
    29 Temmuz 2020

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

NE OKUNUR?

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

14 Aralık 2020
İmkânsız Devlet

İmkânsız Devlet

6 Mart 2020
Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

22 Şubat 2020
Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

24 Aralık 2019

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş