19 Ocak 2021 - Salı
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Meskenet Hali

    Rahmetle Yâd Karnaval Mekanı Olarak Türkiye

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Cumhuriyet Dönemi STK’lar ; Türk Ocakları, Halkevleri, Köy Enstitüleri-I

Mehmet Akif Coşkun'un Perşembe sohbetinin de konusu olan "Cumhuriyet Dönemi STK'lar ; Türk Ocakları, Halkevleri, Köy Enstitüleri" başlıklı yazısının ilk bölümünü ilgilerinize sunarız.

Yazar: Mehmet Akif COŞKUN
28 Aralık 2018
Kategori: Makaleler
0
1
Cumhuriyet Dönemi STK’lar ; Türk Ocakları, Halkevleri, Köy Enstitüleri-I
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Tanımı üzerine

Sivil toplum, en genel anlamıyla devletle aile arasında, gönüllü, kendi kendini oluşturan, kendi ayakları üzerinde duran, hukuksal bir düzenle ya da ortak değerler kümesiyle sınırlı, devletten özerk, örgütlü toplumsal yaşam alanı olarak tanımlanmaktadır.

Sivil toplumun klasik tanımı, esas itibariyle F.Hegel’in sivil toplum anlayışı etrafında şekillenmektedir. Hegel tarihsel ruhun (Geist) evrimini aileden başlatıp diyalektik biçimde devlete vardırırken sivil toplumu (Bürgerliche Gesellschaft) bir araç, bir momentum olarak kabul ediyordu. Sivil Toplum, bireyi toplumsal yaşamın en yalın biçimi olan aile yaşamından alıp metafiziksel, aşkın (transcendental) bir devlete taşıyan, farklılık ve çatışma alanı teşkil eden bir ortamı oluşturuyordu. Hegel, 1920’lerde siyaset bilimi literatüründe sivil toplum kavramını devletten ayırırken ona bu anlamı yüklüyor ve bu anlamı daha sonraki sivil toplum argumanlarının da odak noktası haline getiriyordu. Hegel’den sonra Marksist literatür de dahil olmak üzere sivil toplumla ilgili argümanlar Hegel odaklı devam etmiş ve tümünde sivil toplum şu veya bu şekilde devleti doğuran bir ön aşama olarak kabul edilmiştir.

Oysa modern toplumda sivil toplum kavramıyla, Hegel’in ”farklılık” (difference) ve ”özellik” (particularity) kavramları esas alınmakla beraber ona ”özerklik” (autonomy) boyutu eklenmiş ve sivil toplum devlete varan bir aracı değil, tersine devleti sınırlayan, onun üzerinde bir denetim mekanizması oluşturan; ve devlet karşısında alternatif değerler, söylemler, kültürel kodlar, varlık alanları, örgütler ve programlar üreten bir alan olarak kabul ediliyor. Sivil Toplum, bireysel özgürlüklerin yaşandığı, sosyal grup ve ilişkilerin üretildiği ve biçimlendiği bir alandır. Kısaca bugünkü anlamı itibariyle sivil toplum ”devletin” değil, ”toplumun”, dolayısıyla demokrasinin varlık alanını oluşturuyor.

Cumhuriyet öncesi Sivil Toplum

Cumhuriyet öncesi Türk sivil toplumuna baktığımızda ne tamamen devletten bağımsız otonom sosyal grupları görüyoruz; ne de tamamen devlete bağlı, devlet şemsiyesi altında gelişen ve homojen bir nitelik gösteren sosyal grupları.

Ömer Çaha, Osmanlı siyasal kültürünün, daha önceki siyasal yapılanmalardan da etkilenerek merkeziyetçi bir karakterde olduğunu ve muhalefet olgusuna antipatiyle yaklaşıldığını ve muhalefet oluşturabilecek unsurların sapıklıkla nitelendirilip dışlandığını belirtmektedir. Osmanlı Devleti, daha önce kurulmuş devletlerin gelenekleri ve kendi tecrübelerine dayanarak her türlü ayrımcılığa karşı şiddetle mücadele etmiş ve merkezi devleti olabildiğince güçlendirmiştir. Bu anlamda sivil toplumun gelişmesi söz konusu olmamıştır. Zaten Batı’da da sivil toplum kavramı 18. yüzyıla kadar devletle özdeş olarak kullanılmıştır. 18. yüzyıldan sonra ortaya çıkan ve ekonomik hayata hakim olan burjuva sınıfının siyasal talepleri doğrultusunda bireysel hak ve özgürlüklerin dayanağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Osmanlı toplumunda batıdaki gibi tarihsel, toplumsal ve felsefi bir içeriğe sahip sivil toplum unsurları yani özerk sosyal sınıfların olmaması, güçlü devlet geleneği ve sultanların güçlü otoritesine bağlanabilir. Bununla birlikte Osmanlı toplumunda sivil toplum potansiyeli taşıyan millet sistemi, loncalar, vakıflar, tarikatlar ve tekkeler gibi bazı unsurların varlığı da göz ardı edilemez.

İlk bakışta, sivil toplum potansiyeli taşıyan bu unsurlara yakından bakıldığında dönemsel farklılıklar ve bazı istisnai durumlar dışında devlete göbek bağı ile bağlı oldukları görülmektedir.

Türk Ocakları

Osmanlı Devleti iç ve dış gelişmeler nedeniyle çağını yakalayamaması, pek çok alanda geri kalması nedeniyle eski gücüne kavuşabilme düşüncesiyle bazı çalışmalar yapılmış olsa da sağlıklı bir neticeye kavuşamamıştı.

Osmanlı Devleti’nin giderek zayıflaması, çeşitli ülkelerle sürekli savaşlar yapmak zorunda kalması, varlığına karşı gerçekleştirilen saldırılar, iç ve dış politikada karşılaştığı zorluklar, çözümsüzlükler, yaşanan gerçek politik durum ve gündem, azınlıkların Osmanlı Devleti’nden ayrılmak ve Osmanlı toprakları üzerinde gizli çalışmalarla ayrı ayrı devletler kurmak amacıyla dernekler oluşturmaları, Türkçülüğün toplumun değişik katmanlarında hayat bulmasına neden olmuştur. II. Meşrutiyetin 24 Temmuz 1908’de ilan edilmesinin ardından oluşan hürriyet ortamında dil, edebiyat, sanat, spor ve felsefe kulüplerinin açılması, milliyet fikrine olan ilgiyi artırmış, iç ve dış politikada karşılığı olan ve “reel politik” durumu söz konusu olan Türkçülüğün daha da güçlenmesine neden olmuştur. Bu bağlamda saltanat ile meşrutiyetin beraber gitmeyeceği de tartışılmaya başlanmıştır (Akçura, 1981, s. 199). Ayrıca, Jön Türk ve Tanin Gazeteleri’nin de yapmış olduğu yayınlar “geniş kapsamlı” bir Türkçü derneğin oluşturulması fikrini kuvvetlendirmiş ve bu bağlamda çalışanlara yol göstermiştir (Orkun, 1977, s. 99-100). Meşrutiyet döneminde Türkçülük düşüncesini benimsemiş Ziya Gökalp, Ahmet Agayef (Ağaoğlu), Hamdullah Suphi Tanrıöver, M. Fuat (Köprülü), Ahmet Mithat Efendi gibi düşünür ve aydınlar, millet olmak için millî bilince sahip olmalarını şart olduğunu, bu nedenle önce Türklere kaybolan öz benliklerini yeniden sağlamak gerektiğini, Osmanlı Devleti’nin Türkleşerek kalkınabileceğini, Türkleşmenin sosyal, ekonomik ve siyasal reformlar gerektireceğini, ama her şeyden önce fertlerin toplanması, kaynaşması ve kişisel çıkarlar yerine “millet”in çıkarlarını oluşturmak gerektiğini yüksek sesle ifade etmişlerdir (Tunaya, 1981, s. 140).

Hem Askerî Tıbbiye Mektebi öğrencilerinin, hem de Mehmet Emin Yurdakul, Yusuf Akçura, Rıza Tevfik gibi Türkçülüğü benimsemiş aydınların, siyasetçilerin (Ahmet Ferit Tek), gazetecilerin (Hüseyin Cahit Yalçın) katılımıyla 20 Haziran 1911’de yapılan geniş katılımlı toplantıda “milliyet fikrine” dayalı yeni bir cemiyetin kurulması kararlaştırılmıştır. Toplantıda yer alan Dr. Fuat Sabit Bey’in teklifi üzerine kurulacak cemiyete Türk Ocağı adı verilerek kurucu ve geçici idare heyeti oluşturulmuştur (Sarınay, 1990, s. 34; Üstel, 2004, s. 51-54). Böylece, 25 Aralık 1908’de kurulan Türk Derneği ve 18 Ağustos 1911’de Türk Yurdu Cemiyeti’nden sonra, Türkler, Osmanlı Devleti içerisinde ilk defa geniş ve etkili bir örgütlenmeyle ortaya çıkmış, Türk milletinin kendini tanıma ve bilme, kendine dönüş hareketi kurumsallaşmıştır.

Gerçekte kuruluşu tamamlanmış olan, Türk Ocağı’nın yapmış olduğu toplantılarında nizamnâmesi hazırlanmıştır. Nizamnâmesine son şekli verildikten sonra, Türk Ocağı Ziya Gökalp’in de hazır bulunduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkezinde resmen 25 Mart 1912’de kurulmuştur. Resmî kuruluş sorumlu üye olarak seçilen Kâhya Emin Ağaoğlu ve Hâlis Turgut tarafından Tanin Gazetesi’nde ilan edilmiştir (Orkun, 1977, s. 102). Ocaklılar ilk toplantılarını Yusuf Akçura tarafından çıkartılan ve Sultanahmet’te bulunan Türk Yurdu Dergisi idarehanesinde yapmış, Türk Yurdu Dergisi, Türk Ocağı’na büyük destek olmuş, daha sonra da Türk Ocağı’nın resmî yayın organı olmuştur.

Ocağın ilk başkanı Ahmet Ferit (Tek) 1914 yılında Türk Ocağının amaçlarını şöyle anlatmaktadır:

“Türk’ ün maruz olduğu sefaletleri gidermek, onu düçar olduğu hastalıklardan kurtararak zinde ve faal bir hale koymak tüfengi omzunda serserilik etmekten çekinerek, çitine, çubuğuna, destgahına, katarına, dükkânına, pazarına sevk etmek ve bu faaileyeti bedeviye ve iktisadiyinin temin edeceği refaha müsteniden onu okutmak, yükseltmek ve çoğaltmak, vatanında teksif ve takviye ile cidal ve rekabete müsait bir seviyeye çıkarmaktır”. (Yusuf Sarınay, Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları (1912–1931), İstanbul, Ötüken Neşriyat, 2004, s.153)

Türk Ocağı 1912 sonbaharında önemli bir sarsıntı geçirmiştir. Bu sarsıntının birkaç sebebi vardır. Birincisi, Balkan savaşlarını yarattığı kaos ve ümitsizlik içinde, Türk Milliyetçiliğine karşı olanların Türk Ocağını imparatorluğun çeşitli unsurları arasına ayrılık sokmakla suçlamalarıdır (Örneğin “Türk olduğumuzu bilmiyor muyuz”, “Ya Arap Ocağı, Arnavut Ocağı kurulursa”, “Milliyetçilik İslam’a aykırıdır”). İkinci önemli sebep de maddi imkânsızlıklar ve Ahmet Ferit Tek’in Milli Meşrutiyet Fırkasını kurmak üzere Ocağın başkanlığından ayrılmış olmasıdır. Bu şartlar altında 1912 yılı sonbaharından itibaren Türk Ocağı kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.12 18 Mayıs 1913’te yapılan kongre sonucunda Hamdullah Suphi büyük bir çoğunluğun tercihi doğrultusunda başkan, Yusuf Akçura II. Başkan, Halis Turgut’ ta Umumi Kâtip seçilmiştir. Özellikle Hamdullah Suphi’nin etkili hitabeti ve organizasyon yeteneği sayesinde Türk Ocakları canlanmaya başlamıştır. Bunalımlı dönemler atlatılıp maddi sorunlar çözülmüştür.

Mütareke dönemine kadar İstanbul merkez ocağın üye sayısı 2743’e yükselmiştir. 1914 yılında 16 Türk Ocağı açılmış, 1916 yılı ağustos ayında ocak sayısı 25’e ulaşmıştır. Bu dönemde İstanbul’daki merkezinin yanı sıra ülkenin çeşitli yerlerinde de şubeler kurulmuştur. 1912 yılından sonra Türkistan ve Çin’ de açılan şubeler dahi düşman eliyle kapatılana kadar faaliyet göstermiştir.

Osmanlı Türkçüleri, kültürel manada Türkçülüğü savunurken, siyasi anlamda Osmanlılık geleneği etkisinde kalmıştır. Bu bağlamda esas davası, yeni bir devlet kurmak değil, yapısı çok değişmiş olmakla beraber, Türk-Müslüman benliğine muhafaza eden ve halen ayakta duran Osmanlı Devletini bir ulus devleti haline getirmekti. Hatta Türkçülükteki fikir temelini, İslami unsurlarla desteklemişlerdir.

Milletin coğrafi ve siyasi sınırlara bağlı olmadığını savunan Türk Ocağı aydınları Türklüğü bir bütün olarak görmektedirler. Bu sebeple ister kültürel, ister siyasal anlamda ele alınsın bütün Türklük anlayışı Türk Ocaklarının temel dinamik fikirlerinin birini teşkil etmektedir. Ziya Gökalp’ e göre kabile toplumu (Aşiret), ırki yakınlığa dayanan toplum (Kavim), ortak dine dayanan toplum(ümmet) ve ortak kültüre dayanan toplum(millet), toplumların tarihte geçirdiği aşamalardır. Burada milletin tanımını Ziya Gökalp kültür birliğine dayandırmış, Türk Ocaklarının çevresindeki aydınlar da Ziya Gökalp’ in çizgisini takip etmişlerdir.

Kurtuluş savaşı kazanılıp Cumhuriyet ilan edilince, Mustafa Kemal’in arzusu ile Türk Ocakları Ankara’ da yeniden açılmıştır. Ocağın üyelerinin yarısından fazlası Atatürk’ün arkadaşları, mebuslar, yazarlar ve öğretmenlerdir.

Türk Ocakları, Osmanlı döneminde olduğu gibi, amaçları ve mesai programı doğrultusunda Cumhuriyet döneminde de sosyal ve kültürel sahada faaliyetlerini devam ettirmiştir. Fiilen yürütülen bu faaliyetlerden konferanslar başta genel merkez olmak üzere yaygınlaşmıştır. 1923-1924 yıllarında başlayıp ocağın kapanmasına kadar ki döneme değin devam eden konferanslarda, tarih, edebiyat, kültür, iktisat, eğitim, gençlik, sağlık, medeniyet, demokrasi ve inkılâpların halka anlatılması gibi konular ağırlıkta olmuştur.

Türk Ocakları çevresindeki aydınlar çok milletli Osmanlı devletinin yerine kurulan milli Türk devletini Türkçülük politikasının somut bir ifadesi olarak görmüşlerdir. Bu konuda Türkçü aydınların önde gelenleri aynı fikirde birleşmektedirler. Nitekim Ziya Gökalp, Mustafa Kemal Paşa’nın Türkleri, Türkçülük mefkûresi etrafında birleştirerek büyük bir tehlikeden kurtardığını belirtmekte ve “büyük dahi zuhur etmeseydi Türkçülüğe dair bütün hareketler akim kalacaktı” demektedir.

1929 Dünya ekonomik krizinin ülkemizde yarattığı buhran, Serbest Cumhuriyet Fırkası denemesi ve Menemen olayı üzerine, ülkede inkılâpları yerleştirme ve rejimi güçlendirme misyonunda devletin daha aktif rol alması fikrini doğurmuştur. Bu durum, Cumhuriyet Halk Fırkası(CHF) yönetiminde, ekonomide devletçi politikalarla başlayan ve daha sonrasında siyasi, kültürel ve içtimai hayatı da kapsayan siyasi ve idari açıdan otoriter bir eğilim ortaya çıkarmasına sebebiyet vermiştir. Bu bağlamda bütün güçlerin tek elde toplanması politikasının bir sonucu olarak Türk Ocakları kapatılmıştır. Böylece Türk Ocaklarının kapatılmasıyla yeni bir döneme girilmiş, Ocak faaliyetlerinin başka bir adla, CHF çatısı altında sürdürmeye devam etmesi istenmiş ve Halkevleri ortaya çıkmıştır.

Türk Ocakları, Osmanlı coğrafyasında beliren milliyetçilikler içinde, diğerlerine tepki şeklinde doğan reaksiyoner Türk Milliyetçiliğinin kurumsal yansıması olarak ortaya çıkmış ve kısa zamanda Türk Milliyetçiliğinin teorileşmesine ve kurumsallaşmasına önemli katkılar sağlamıştır. Dönemin Türkçü aydınlarını bir araya gelmesini sağlayarak, Türk Milliyetçiliğinin siyasi ve toplumsal alana yayılmasına ön ayak olmuştur. Kurtuluş savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına hem maddi hem fikri alanda katkılarıyla Cumhuriyet Türkiye’sinin en fazla üyesi bulunan derneği haline gelmiştir. Ancak kuruluş aşamasında, Türk milliyetçilikleri tek yekûn olurken, milli kimliğin inşasında Türk Milliyetçilikleri çatışma halinde olmuş, bu çatışmadan Türk Ocakları da etkilenmiştir. Türk Ocakları, 1839 yılında başlayan Osmanlı-Türk Modernleşmesinin her zaman bir tarafında bulunmuştur. Bu taraf, Resmi Milliyetçiliğin karşısında bulunan, daha çok geleneksel ve muhafazakâr niteliklere haiz bir taraf olduğu söylenebilir. Bu da kısa zamanda Resmi(pozitivist) Milliyetçilik anlayışı ve Türk Ocakları arasında sorunların doğmasına sebep olmuştur.

Devlet ile millet arasında aracı rolü oynayan Türk Ocakları, bu rolüyle hem millet nezdinde ayrı bir değere sahipken; bürokrasi kadrolarında da önemli bir yer işgal etmekteydi. Bu durum, uygulanan politikalara Türk Ocakları tarafından gelen eleştirilerle birlikte birleştiğinde tek parti yönetimini rahatsız ettiğini belirtmek çok da yanlış olmayacaktır. Türk Ocaklarının kazandığı bu güç, ileride rejime karşı yeni bir fikirsel oluşum olma ihtimaline karşı engellenmeli ve Türk Ocakları aydınları kontrol altına alınmalıydı. Modernleşme sürecini her safhada devlet eliyle gerçekleştirmeye çalışan yönetici kadro, Türk Ocaklarını kapatarak milliyetçi aydınlara nasıl Türk ve Türkçü olunması gerektiğini, Kadro hareketi ve Halkevleri aracılığıyla göstermeye çalışmıştır.

Sonuç itibariyle, Türk Ocaklarının genetik kodları Millet, Milliyetçiliği, Turancılık mefhumlarından teşekküldür. İstiklal Harbi esnasında milli birliği sağlayan ve kuvvetlendiren bir rol oynayan Türk Ocakları, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin fikirsel ve kurumsal yapısında etkin bir durumda yer almıştır. Neticesinde farklı milliyetçilik anlayışı ve bürokrasi kadrolarındaki ağırlığı, CHF tarafından tehdit olarak algılanmıştır ve Resmi Milliyetçilik-Geleneksel Milliyetçilik arasında yaşanan ayrışmanın ilk örneği Türk Ocaklarının kapatılmasıyla sergilenmiştir. Bu neden, Türk Ocaklarının kapatılmasında soyut kalan/somutlaşamayan en önemli neden olarak görülebilir. Türk Ocakları, Türk Milliyetçilikleri içerisinde yaşanan ve tesiri günümüze kadar devam etmekte olan çatışmanın sonucunda kapatılmakla beraber, cumhuriyet sonrası Türk siyasi hayatında zuhur eden siyasi düşüncelerin olgunlaşmasında önemli bir yer tutan Geleneksel-Resmi Milliyetçilik çatışmasında geleneksel milliyetçiliğin savunulduğu bir kale olmuştur.

Ocağın 10 Nisan 1931 günü yapılan son (olağanüstü) kurultayında, derneğin 264 şubesi ile birlikte tüzel kişiliğini feshetmesine karar verilir. Bu, şube temsilciliklerine CHP milletvekillerinin seçtirilmesi sonucu kolaylıkla elde edilmiş bir karardır. Bu kararla Türk Ocağı’nın görkemli Genel Merkez yapısı, yurt alanına yayılmış 141 parça mülkü, bütün nakdi varlıkları Cumhuriyet Halk Partisine devredilmiş, Ocağın 32.000 üyesi açıkta bırakılmıştır. Böylece Türk Ocağı’nın varlığı, geçici olarak sona erdirilmiş olur.

Türk Ocakları 18 yıllık bir aradan sonra 10 Mayıs 1949 yılında tekrar faliyete geçmiş ve günümüze kadar gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında faliyetlerini sürdürmeye devam etmiştir. İkinci kuruluşunun ilk yıllarında dikkate değer etkinliklikler gösterememiştir. Çalışmalarını uzun süre İstanbul, Tekirdağı ve Karadeniz Ereğlisi’nden ibaret şubeleriyle sürdürmeye çalışmıştır. Bunun başlıca sebebi ise dönemin Milliyetçi gençleri kurdukları kendi derneklerinde faaliyet alanlarına yoğunlaşmış olmalarıydı (önce Milliyetçiler Federasyonu, daha sonra Türk Milliyetçiler Derneği olarak).

1958’de Genel Merkezin Ankara’ya taşınmasıyla daha etkili çalışmalara yönelmiş, fakat 27 Mayıs 1960 Askeri darbesiyle sarsıntıya uğramış ancak çok geçmeden ocak çalışmaları gelişerek sürdürülmüştür. Daha sonra 12 Eylül 1980 darbesinde ülkedeki bütün derneklerin kapatılmasıyla Türk Ocakları da nasibini almış ve faliyetleri durdurulmuş ve ancak 15 Nisan 1984’te tekrar çalışmalarına devam etmiştir.

Türk Ocakları özellikle Türk Dünyası ile ilişkileri geliştirmek amacıyla 1988 yılında ”Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı” kurulmuş , Türk Dünyasında yaşanan sorun ve sıkıntılara yardım faaliyetlerini başlatmış, Türkiyeye gelen Öğrencilere burs imkanı sağlamış ve en önemlisi de ilk ve orta öğretim sınıfları bulunan ”Türk Yurdu” lisesini açmıştır. Türk Ocakları 50’den fazla şubesi ile çalışmalarını düzenli bir şekilde halen devam ettirmektedir.

Çok Yorumlanan 1

  1. HÜSEYİN Atalay says:
    2 sene önce

    Burda kaynakları doğru vermekle beraber sayın Çaha’dan baya kopyala yapıştırın var.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Tebliğ ve Siyaset

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Medeniyet Kavramı Üzerine

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hakim Olanın Mahkum Edilmeye Çalışıldığı Zamanlardayız

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Asıl Mürebbiyemiz Kim?

YAZARIN SON YAZILARI

  • Asıl Mürebbiyemiz Kim?
    8 Kasım 2020
  • Buharlaşan Anılar ve Mekanlar
    24 Ekim 2020
  • Tevbemize Aralanan Kapı
    25 Haziran 2020
  • Belirsiz İnsan
    25 Kasım 2019
  • Anlam Boşluklarımıza Düşerken
    29 Haziran 2019
  • El veren insan
    6 Nisan 2019
  • Arayan insan
    9 Mart 2019
  • Metro İnsan
    19 Şubat 2019

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

NE OKUNUR?

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

14 Aralık 2020
İmkânsız Devlet

İmkânsız Devlet

6 Mart 2020
Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

22 Şubat 2020
Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

24 Aralık 2019

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş