23 Ocak 2021 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    İslâmcı Zihinsel Tıkanmanın Kültürel Kökenleri Üzerine Bir Deneme

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Bilgi & Hikmet Kavramlar

Cuma Namazı

2002 yılının güz mevsiminde Ak Parti’nin iktidara gelmesi pek çok konuyu olduğu gibi, cuma namazı tartışmasını da -çoğunluk itibariyle- bitirdi; İslam aromalı muhafazakâr demokrasi hareketi, kaynamakta olan süte birkaç damla su damlatmış gibi oldu. Çitten atlayan radikaller muhafazakarlıkta saf tuttular. ‘Gavur’ olan ne varsa, teker teker ‘mübarek’leşti. Cuma namazı kılmayan pek çok çevre, gidişatından rücu etti. Bazı gruplar ise kendi vakıf, dernek ya da kıyıda köşede Diyanet’in tasallutundan muaf kalabilmiş, âtıl durumdaki küçük mescidler de cuma namazı kılmaya başladılar ama...

Yazar: Venhar Haber
12 Mayıs 2020
Kategori: Kavramlar, Venhar Özel
0
0
Cuma Namazı
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Cuma Namazı: ‘Toplantı Günü ve Namazı’na Zeyl

‘Toplantı Günü ve Namazı’ başlıklı, Cuma namazını işleyen kavram yazısı İktibas’ın kurucusu ve editörü merhum Ercümend Özkan tarafından yazılmış ve dergimizin 1984 yılı, 90-93. Sayılarında bu sütunlarda yayınlanmıştı. O yazıda ‘Cuma namazı’nın kökeni, ‘yevmul arube’ olan günün adının ‘cuma günü’ne nasıl inkılap ettiği, Rasulullah’ın (sav) Mekke döneminde neden Cuma namazı kıldır/a/madığı, cuma namazının İslam geleneğinde neden hep devlet başkanı ya da onun vekil tayin ettiği imamlar tarafından kıldırılmasının şart koşulduğu; cuma gününün asıl öneminin, o gün cemaat halinde kılınan iki rekat namazdan ziyade, o günkü toplantıdan kaynaklandığı, cumayı cuma yapan şeyin Müslümanların toplanması (cem olması) ve İmam’ın ya kendisinin ya da naiblerinin onun adına irad ettikleri hutbe olduğu hususları üzerinde durulmuştu. Bahsi geçen yazıda cuma namazının hangi şartlarda, nasıl bir siyasi yapılanmada kılınabileceğinin genel bir tasviri yapılmış, yazıda açıkça belirtilmese de, tıpkı Medine dönemindeki gibi, İslam’ın devletleşmediği ortamlarda cuma namazının sâkıt olduğu ve ancak İslam’ın yeniden iktidar olmasıyla Cuma namazı kılmanın da bir anlam kazanacağı anlatılmak istenmişti.

 

1980’li ve 90’lı yıllarda Türkiye’de darul harp ve cuma namazı tartışmaları gündemin en cazip konularıydı. O yıllarda ülkeyi yöneten sağ eğilimli partilerin seçimlerin dışında İslam’a pek pas vermeyen, Kemalist ulusalcı amentüye ise cevval şekilde arka çıkan tutumları darul harp ve cumanamazı tartışmalarında İslamî kesimi daha da heveskar kılıyordu. Bilhassa başörtüsü (tesettür) alerjisi, rejim aleyhtarı tepkileri besliyordu. Fakat bilenler biliyordu ki bu tepkiler mevzii idi, tepki verilen mesele ‘çözüldüğü’ zaman yok olacak, hatta rejimi desteklemeye dönüşecekti. Üniversite gençliği arasında cuma namazı kılmayanlar ‘radikal’ sözcüğü ile tanımlanıyorlardı fakat ne radikal sözcüğünü ne de kullananların amacını tam olarak biliyorlardı.

 

2002 yılının güz mevsiminde Ak Parti’nin iktidara gelmesi pek çok konuyu olduğu gibi, cuma namazı tartışmasını da -çoğunluk itibariyle- bitirdi; İslam aromalı muhafazakâr demokrasi hareketi, kaynamakta olan süte birkaç damla su damlatmış gibi oldu. Çitten atlayan radikaller muhafazakarlıkta saf tuttular. ‘Gavur’ olan ne varsa, teker teker ‘mübarek’leşti. Cuma namazı kılmayan pek çok çevre, gidişatından rücu etti. Bazı gruplar ise kendi vakıf, dernek ya da kıyıda köşede Diyanet’in tasallutundan muaf kalabilmiş, âtıl durumdaki küçük mescidler de cuma namazı kılmaya başladılar. Mümkündür ki bazı Müslüman cemaatler, belki 80’li yıllardan da öncesinden beri bu şekilde yani kendilerine özgü mekanlarda cuma namazı kılmaktaydılar. Bu gibi cemaatlerin de tutarlı olduklarını teslim etmek gerekir. Kendi mekanlarında cuma namazı kılanlar arasında kuşkusuz, rejime olan mesafeleri ve genel İslamî duruşları hiç değişmemiş bazı Müslüman cemaatler de bulunmaktadır.

 

Kendi mekanlarında, kendi cemaatleriyle Cuma namazı kılan Müslümanların -sistemin uzantısı olmaktan kesinkes kaçındıkları için- Diyanet’in tekelindeki cuma namazlarına katılmamaları, önemsenmesi gereken bir husus olmakla birlikte, bazı açmazları da ihtiva etmektedir. Şuradan başlayalım: Mesele, bir şekilde bir mekânda, ne yapıp yapıp bir ‘cuma namazı’ kılmak mıdır, yoksa, bütün şartlarıyla tahakkuk eden, mazeretsiz olarak üç defa terk eden kişiye dinden çıkmış nazarıyla bakılmasını haklı kılacak derecede fevt edilmesi mümkün olmayan gerçek cuma namazını kılmak mıdır? Yukarıda değindiğimiz, dergimizin 90-93. sayılarında yayınlanmış yazıda isabetle işaret edildiği gibi, esas olan, cuma günü Müslümanların toplanması, bir araya gelinmesidir. Bu toplantı kendiliğinden yapılmamaktadır; onu bir tertipleyen, toplantıya çağıran (çağrısı aynı zamanda emir yerine geçen), toplantının içeriğini belirleyen bir irade vardır. Bu, İslamî yönetimin başkanı yani emirul müminindir. Emirul mümininin, Müslümanlara söyleyecek sözleri (hutbe) vardır. Herhangi bir vakıf ya da dernek çatısı altında cemaatleşen müminlerin yetkililerinin çağrısı ile emîrul mümininin cuma namazına çağrısı arasında ise ancak bir devletle bir dernek arasındaki benzerlik kadar bir benzerlik vardır.

 

Tarihte cuma namazını ilk defa başlatan, Rasulullah’ın (sav) İslam tebliğini Mekke’den Medine’ye taşıması olayıdır. Çünkü böylece İslam bir beldede iktidar (egemen) olmuştur. Müslümanların iktidarı kaybettikleri dönemlerde ise, İslam egemenliğine koşut olarak cuma namazı da işlevini yitirmiştir. Diyelim ki Napolyon’un işgal ettiği Mısır’da, Mısırlı Müslümanlar birtakım maslahatlarw mülahaza ederek Cuma namazlarını devam ettirmeye ikna edilmişlerse, bu, Cuma namazıyla ilgili bir ölçü değildir. Zira Fransız işgalindeki bir İslam ülkesinde İslam egemenliğini yitirmiştir, işgalci devlet ise halkı kolaylıkla zapturapt altında tutmasına yarayacağını bildiği için, sadece Cuma namazına değil, pek çok dini uygulamaya da izin verecek, hatta teşvik de edecektir.

 

Bu cümleden olarak, Allah’ın buyruklarını rafa kaldıran, onun yerine kendisine tanrı payesi biçerek, tahakküm ettiği topluma dindışı hükümler dayatan laik bir devletin cuma namazı kıldırmaya hakkı var mıdır? Laik devlet, adı üzerinde, İslam’la ilgili ve alakalı değildir. Laik devletin yöneticisi de -velev ki çok ‘dindar’ bile olsa- ‘emîrul mü’minîn’ değildir. Müslümanların emirliği, aynen Rasuulullah Muhammed (sav)’in sîretinde gördüğümüz gibi, bütün enerjisini İslam’ın aziz olmasına vakfeden ve iktidar olunduğunda Allah’ın hükümleriylehükmedilen bir siyasi ve toplumsal yapıdır. Cuma namazı da böyle bir devlet ve toplumun haftalık bir eylemidir.

 

Cuma namazı ilk günden beri Müslümanlar tarafından bir ‘devlet namazı’ olarak algılanmıştır, bunda şaşılacak bir durum da yoktur. İslam’ın devletleşmesi, bir ülke, devleti kuracak örgütlü bir topluluk (halk ve teşkilat) ve güç gerektirir. Devletleşme şartlarının henüz oluşmadığı Mekke döneminde Müslümanlar cuma namazı kılamazlardı. Oysa Akabe görüşmeleri ve neticede Rasulullah’a yapılan bîat Mekke’ye 450 km. mesafedeki Yesrib şehrinde yeni devletin temellerini atmak anlamına geliyordu. Rasulullahın Mus’ab b. Umeyr’i göndermesiyle birlikte Yesrib’de İslam çığ gibi büyümüştü. Henüz Rasulullah gitmediği halde Mus’ab ve Esad b. Zürare’nin öncülüklerinde arube gününde Müslümanların bir araya toplanıp namaz kılmaları, Yesrib’de rüşdlerini ispat etmeye başladıkları anlamına geliyordu. Keza Rasulullah’ın hicret yolculuğunun bitiminde Kubâ’da ilk işinin bir mescid inşası olması, İslam’ın egemenliğininikinci önemli belirtisiydi. (Üçüncüsü de Rasulullah’ın Yesrib’e girebilmiş olmasıdır). Yesrib’de kısa süre içinde inşa edilen Mesced-i Nebî ise bir mescidden ziyade, devlet teşkilatının yerleşkesi gibiydi.

 

‘Nebînin şehri’ Medine’de İslam Muhacir-Ensar birlikteliğiyle müthiş bir hızla yayılmış ve yeryüzünde kendine yer edinmiştir. Kur’an bu gerçeği ‘temkin’ kavramıyla (mekkennâ) (Hac 22/41; Yusuf 12/56) açıklamaktadır. Aslında Medine, İslam açısından her şeyin kendiliğinden yoluna girdiği, dikensiz gül bahçesi değildi. Bir avuç İslam cemaati oldukça ‘nazik’ şartlardan geçmişler, büyük sınavlar vermişlerdi. Arapların tamamı Müslüman olmamıştı, Abdullah b. Ubey b. Selul’ün başını çektiği bir münafıklar grubu, Müslümanların dibine kadar sokulan gerçek bir nifak şebekesiydi. Medine’nin çevresi adeta üç zengin Yahudi kabilesiyle kuşatılmış gibiydi. Buna rağmen Rasulullah’ın, gerçek bir siyasetçiden sadır olabilecek basiretli adımları, müminlerin Rasulullah’a yaptıkları bîatlarına kanlarının son damlasına kadar sadık kalmaları ve en önemlisi, Allah’ın lütfu sayesinde Medine’deki zorluklar birer birer aşılmış, adı öyle olmasa da, Kur’an’ın ekin meseli (Fetih 48/29) ile özetlediği yeni İslam devleti mübarek bir şekild filizlenmiştir.

 

Rasulullah ve müminler haftalık cuma (toplantı) namazı ibadetini hakkıyla kazanmışlar, Allah da bu hakkı onlara reva görmüştü. Müslümanlar Medine’de temkin (iktidar) edildikleri içindir ki Allah Teala -henüz hicret gerçekleştirilmeden, Mus’ab ve Esad (r.a)’ın öncülüğünde başlamış bulunan- Arube günü toplantısını onaylamış, o gün namaz için çağrıyı alan bütün müminlerden, alış-verişi bırakıp koşarcasına çağrıya icabet etmelerini istemiştir. Cuma vaktinde alış-verişin bırakılması, İslam toplumunda o anda teveccühün bütünüyle Allah’a verilmesi, İslam cemaatine tam katılım anlamına geliyordu. Allah Teala cuma gününü tatil ilan etmemiştir; bununla beraber eğer İslamî yönetimde bugünkü anlamda bir ‘hafta tatili’ olacaksa, bunun cuma günü olması daha uygundur.

 

Cuma namazı İslam’ın egemenliğinin sembolü, İslamî yönetimin halka ve dış dünyaya açılan kapısıdır. Cuma namazında sadece İslam yüceltilir; İslam ulusçu, kavmiyetçi, seküler ‘milli’ ideolojiyi yüceltmek için araç yapılamaz. Namaz kurulu düzenin ulusal bir şiarıymış gibi değil, sadece Allah için kılınır. Hutbe, yeryüzünde fitne kalmayıncaya ve Din tamamen Allah’ın oluncaya kadar yapılması gerekenlere dairdir. Hutbede Allah’ın indirdiklerine çağrı yapılır. Allah’ın ahkamı başka hiçbir ahkamla gölgelenemez. Cuma namazında şirkin, küfrün, nifakın, fısk ve fücurun zerresine dahi haklılık payesi verilmez, bilakis bunlar batıl olarak işaretlenir ve telin edilir. Cuma başta olmak üzere İslam’ın mescidlerin de hiçbir zaman laiklik, demokrasi ve bunlara ait şiarlara hürmet edilmez. Laik-demokratik düzenlerin kurucularına, Allah’ın hükümlerini sürekli ‘mahpus’ tutmakla muvazzaf güçlere rahmet okunmaz. Cuma namazında irad edilen hutbeyi dinleyen ve duyanlar şunu fark eder ki, Müslümanlar İslam dışı hiçbir ideolojiye haklılık payı tanımamakta, Allah’tan başka hiç kimseyi ilahlık makamına çıkartmamakta, Kur’an’dan başka hiçbir kitabı referans edinmemektedirler. Müslümanların yurdunda (darul İslam) maruf emredilir, münker nehyedilir. Münkerin emredildiği, marufun men edildiği laik devletlerin hutbelerini hutbe ve cuma namazlarını namaz kabul etmek nasıl mümkün olabilir? İslam’ın hutbelerinde namaz, zekat, oruç ve hac gibi ibadetler hayatın merkezine yerleştirilmiştir.

 

Laikler ve demokratlar nasıl kendi ideolojilerininhakkını veriyorlarsa, Müslümanlar da İslam’ın hakkını İslam’a vermelidirler. Laik-demokratik yönetimler İslam’ın sadece biçimine (formuna) yasallık tanımakta(!), özünü tamamen ebterleştirmek istemektedirler. Onların razı olduğu İslam, hayata asla müdahale etmeyen İslam’dır. Allah’ın razı olduğu İslam ise, baştan sona hayatı Allah’ın buyurduğu şekilde kurmak isteyen İslam’dır. Laik- demokratik bir rejimde cuma namazının kılınması, hac ve umre ziyaretlerine izin verilmesi hatta teşvik edilmesi v.b., İslam’a duyulan hürmetten değil, rejimin sureti haktan görünmesine olan ihtiyaçtan dolayıdır. Doğru düşünüldüğünde laik- demokratik bir rejimde cuma namazı kılınması, rejimin halka bakan yüzüne makyaj yapmaktan başka bir anlam ifade etmez. Darul küfürde, rejimin vesayetinde kılınan cuma namazları nafile bir ibadet olmanın ötesinde bir anlam ifade etmeyecektir.

 

Bazı Müslüman cemaatlerin laik devletin vesayetindeki cuma namazlarına katılmayıp, kendi mekanlarında cuma namazı kılmalarına gelince, bunun Müslümanların rejimden ayrışma temelli tevhidî kaygılarından kaynaklandığında şüphe yoktur. Bununla beraber, söz konusu Müslüman cemaatlerin niyetlerindeki bu ihlastan hareketle, bir nevi ‘cemaate özel’ kılınan cuma namazının yerini bulduğu iddia edilemez. Cuma günü toplantısı ve namazı gizli-kapaklı ve öbekler özelinde değil, aşikâr şekilde kılınması, bütün ümmete açık olması gereken bir tevhid eylemidir.

 

Cuma namazının sahihlik şartları ortadan kalktığı ve laik-demokratik rejimin vesayetindeki cumaları da gerçek cuma namazı kabul etmedikleri, daha açık ifadeyle ortada bir ‘cuma namazı’ olmadığı için ‘cuma namazı’ olarak adlandırılan namaza katılmayan, bunun yerine öğle namazını kılan Müslümanlara öteden beri, Allah’ın emrini askıya almak, cuma ayetinde bir kayıt ve şart olmadığı halde bile bile namazı terk etmek gibi eleştiriler yöneltilmektedir. Bu eleştirilerin de isabetli olmadığına inanmaktayız. Ortada, terk edilen bir cuma namazı yoktur. Cuma namazı sanılan, toplumu kontrol altında tutmak maksadıyla rejimin dine müdahalesinden ibaret bir etkinliktir. (Şibhi cuma).

 

Cuma ayetinin içtihada konu olmadığı iddiası da isabetli değildir. Zamanın iyi bir müfessir olduğu kaziyyesi bir kere daha tecelli etmiştir. Şu anda yaşamakta olduğumuz, bütün dünyayı allak-bullak eden, toplumların hayatında el atmadığı hiçbir alan bırakmayan virüs salgını, her şeyi olduğu gibi, cuma namazı tartışmalarını da bir daha gözden geçirmemiz için iyi bir fırsat sunmuştur. Bilindiği üzere mart ayının ortalarından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı -devletin din işlerini düzenlemede tek yetkili kurumu olarak- bütün camilerde toplu ibadete ara verildiğini duyurdu. Bu duyuru aslında bir yanıyla ‘emir’, bir yanıyla da yasaklamadır. Camilerin ibadete –geçici bir süre!- kapatılmasını emreden ya da aynı süre içerisinde camilerde ibadeti yasaklayan, devletin bizzat kendisidir. ‘Toplu ibadet’in başında gelmesi itibariyle cuma (ve bayram) namazları da ‘ara verilen’ ibadetler kapsamına girmiş olup, o günden beri cuma namazları kılınmamaktadır. Benzer şekilde Suudi Arabistan yönetimi de Kabe’yi ibadete kapatmış, Mescid-i Haram’a girişleri durdurmuş bulunmaktadır. Kısacası, cuma ayeti üzerinde hem de laik-demokratik bir devlet tarafından yapılan bir içtihatla cuma namazları -geçici olarak da olsa- yasaklanmıştır. Anlaşılacağı üzere Müslümanlara tanınmayan ictihat hakkı laik devlete -isteyerek veya istemeyerek- tanınmış, cuma namazları askıya alınmıştır. Cuma namazına sadece camilerde değil, vakıflarda da ara verilmiştir. Özel cuma namazı kılan Müslüman cemaatler kendi içtihatlarını katsalar da, katmasalar da, laik devletin ‘içtihadı’ onları da bağlamış bulunmaktadır. Bu durumda ya cuma ayeti hiçbir şekilde kayıtlanamaz denip, her halükârda cuma namazı kılınacak ya da bu konudaki kanaat tashih edilecektir.

 

Cuma namazı sahihlik şartları ortadan kalktığı için bugünkü şartlarda kılınamaz demenin başka örnekleri de vardır. Mesela Allah Teala bazı suçlara had cezaları tatbik etmemizi emretmiştir; kısas, zina (yüz değnek), iftira (seksen değnek) gibi. Miras, evlilik, hac, marufu emretmek, münkerden nehyetmek gibi daha birçok ilahi emri buna ilave edebiliriz. Bilhassa had cezalarını emreden ayetler Kur’an’da mevcut olmasına rağmen bugün uygulanmamaktadır çünkü bunları uygulayacak bir İslamî rejim bulunmamaktadır. İşte Cuma namazı da, Kur’an ayetine rağmen, aynı İslamî rejimin olmadığı gerekçesiyle sahihlik şartlarını yitirmiştir. Ülkeyi cuma namazı kılınacak bir siyasi yapıya (darul İslam) dönüştürmek için çalışmak bütün İslam ümmetinin vazifesidir. Cuma günü -bu gerekçeyle- camiye gitmeyen bir Müslüman, Kur’an ayetini askıya almış gibi değerlendirilemez.

 

Ezcümle cuma namazı hususunda görüşü ve uygulaması farklı olsa da akideleri ve İslam algıları aynı olan bütün müminlerin ortak çabası, Allah’ın ahkamının uygulandığı, İslam’ın önce kendi nefislerine, sonra da bütün insanlığa tebliğ edildiği, hiçbir kınayıcının kınamasından korkulmadığı, yurtlarında sadece Allah’ın adının üstün tutulduğu bir hayatı inşa etmek olmalıdır. Kur’an’ın, “Rahman’ın kulları” dediği, pazarlıksız iman etmiş müminlerin bütün hayatlarının özü ve özeti bu olmalıdır. Sevgisi bütünüyle Allah’a, rasulüne/rasullerine ve müminlere; düşmanlığı ve öfkesi de bütünüyle kafirlere, müşriklere ve zalimlere olmayan bir insan namaz kılsa da boştur, kılmasa da boştur.

 

 

İktibas Dergisi Mayıs Sayısı

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Tebliğ ve Siyaset

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Medeniyet Kavramı Üzerine

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hakim Olanın Mahkum Edilmeye Çalışıldığı Zamanlardayız

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Asıl Mürebbiyemiz Kim?

YAZARIN SON YAZILARI

  • Sinema Toplumları Propaganda İle Yönlendiriyor
    21 Ocak 2021
  • Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı
    19 Ocak 2021
  • Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar
    15 Ocak 2021
  • Facebook, Filistinli Gazeteci ve Aktivistlere Ait Sayfaları Kapatıyor
    11 Ocak 2021
  • WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?
    11 Ocak 2021
  • İslami Hareket
    8 Ocak 2021
  • Abdürreşid İbrahim’i Tanır mıyız?
    6 Ocak 2021
  • 505. Ocak Sayısı Çıktı
    4 Ocak 2021

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

NE OKUNUR?

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

14 Aralık 2020
İmkânsız Devlet

İmkânsız Devlet

6 Mart 2020
Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

22 Şubat 2020
Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

24 Aralık 2019

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş